2 Mayıs 2014 Cuma

GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI

UZUN EŞŞEK

Kaç kişiyle oynanır: Bir yastık ve en az 4 oyuncu

Malzemeler: Bulunabilirse “yastık”ın karnına koyulabilecek yastık

Nasıl oynanır: Biraz tehlikeli olmasına karşın ülkemizde nesillerdir en popüler oyunlardan biridir. Erkek çocukların rağbet ettiği bir oyundur ve açık havada grup şeklinde oynanır.

Oyuncular iki gruba ayrıldıktan sonra hangi grubun yatacağına, hangi grubun atlayacağına karar verilir. Yatacak takım yastığın önüne dizilir. İlk baştaki oyuncu eğilerek kafasını yastığa dayar ve arkasındakiler de bir öncekinin bacaklarından tutarak eğilir. Atlayanlar atlarken “uzun eşşek gaba gaba döşşek” diye bağırırlar ve eşeğin üzerine bindikten sonra sürtünemez, ayaklarını dolayamazlar. Eşek çökerse atlayan grup tekrar atlar, atlayanlardan biri yere değerse yatan grup atlama hakkı kazanır. Eğer tüm grup elemanları başarılı bir şekilde eşeğe binerse, atlayanların en önündeki kişi “tek mi çift mi” deyip parmaklarıyla 1 veya 2 gösterir ve eşeğin en arkadaki oyuncusu tahmin eder. Bilirse atlama hakkı el değiştirir.

BİNDİRBİR OYUNU 

 Kaç kişi oynanır: Bu oyunda belli bir kişi sınırlaması yoktur. Kişi sayısı arttıkça oyun daha zevkli bir hale gelir.

Malzemeler: Oyunda kullanılması gereken bir şey yoktur.

Nasıl oynanır: Birdirbir dünyanın her tarafında sevilerek oynanan bir oyundur. Oyunun başında bir ebe seçilir. Ebe öne eğilerek ellerini dizlerine dayar. Diğerleri bir kaç metre arayla sıra oluştururlar. Oyuncular sırayla koşarak eğilmiş duran ebenin üzerinden ellerini sırtına bastırıp bacaklarını açarak atlarlar. Atlarken de sırayla tekerlemenin dizelerini söylerler.

“Birdirbir,

İkidir iki, olur tilki,

Üçtür üç, yapması güç,

Dörttür dört, kuş gibi öt,

Beştir beş, aldım bir eş,

Altıdır altı, yaptım kahvaltı,

Yedim yedi, elim sırtına değdi, sekizim seksek,

Dokuzum durak”

Dengesini kaybeden ya da düşen oyuncu “yanmış” sayılır ve yeni ebe olur.

DOKUZ TAŞ OYUNU
Dokuz taş oyuncuların taşlarıyla bir sıra oluşturmaya çalıştığı bir oyundur. Bir yere iç içe üç kare çizilir ve kenarları orta noktalarından birleştirilir. Böylece 12 köşede ve 12 kenar üzerinde olmak üzere 24 nokta ortaya çıkar.

Oyunun başında, iki oyuncu sırayla birer birer taşlarını noktalara yerleştirir. Dokuzar taş yerleştirildikten sonra sırayla hamle yapmaya başlanılır. Yatay, dikey veya çapraz bir üçlü dizebilen oyuncu rakibinin bir taşını dışarı atma yani “kırma” hakkı kazanır. Fakat bir üçlü dizi içindeki taşlar kırılamaz. Eğer tüm hepsi üçlülerin bir parçasıysa herhangi biri kırılabilir.

İki taşı kalan oyuncu, oyunu kaybeder.

Bu oyun birçok ülkede “Morris” diye bilinir. Üçtaş, Tik Tak To, Cüz, Dokuzluk, Dokurcun bu oyunun diğer adları veya benzerleridir.

YAĞ SATARIM BAL SATARIM 

Ne kadar çok oyuncu olursa o kadar zevkli olan bir oyundur. Mendil dışında malzemeye ihtiyaç yoktur. Bir ebe vardır ve diğerleri çember oluşturup yere çökerler. Ebe elinde bir mendille, “yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş ben satarım” diyerek etraflarında dolaşır. Sonunda mendili birinin arkasına koyar ve koşmaya başlar mendili bıraktığı kişi kalkıp ebeyi kovalamaya başlar. Eğer ebe yakalanmadan onun yerine geçebilirse, diğer oyuncu ebe olur. Eğer yakalanırsa tekrar ebe olur.
BEŞTAŞ
Birden fazla kişiyle oynanır.Beş tane yuvarlak taşla oynanır.Oyunun aşamaları şöyledir.
 A. Birler: Taşlar serbest yere bırakılır. Ebe yerdeki taşlardan uygun olanını seçer. Seçtiği taşı havaya atar. Her attığında yerden bir taş alıp havaya attığı taşı yakalar. Yerdeki taş bitinceye kadar işlem devam eder. Eğer havaya attığı taşı kapamaz veya yerden almak istediği taştan başka taşa dokunursa oynama hakkını arkadaşı kazanır.
B. İkiler: Taşlar yere bırakılır. Taşların içinden uygun olanı ele alınır. Yerdeki taşlar ikişerli olarak alınmaya çalışılır.
C. Üçler: Taşlar yere atılır taşın biri tekli olarak ele alınır. Diğer üçü tek seferde alınmaya çalışılır.
D. Dörtler: Taşlardan uygun olan bir tanesi havaya atılır. Yerde kalan dört taş bir seferde alınmaya çalışılır.
F. Dedeler: Taşlar yere atılır. Başparmak ve şahadet parmağının arası açılarak bir kale görüntüsü verilmeye çalışılır. Oyuncu yerden bir tane uygun taşı eline alır. Rakip oyuncu en son parmağın arasından geçecek taşı seçer. Bu taş diğer taşların parmaklar arasından geçirilmesine engel olacak taştır. Oyuncu eline aldığı taşı havaya atar. Havaya attığı esnada yerdeki taşı kaleden geçirmeye çalışır. Bunun için iki hakkı vardır. Birinci seferde taşı düzeltir. İkinci seferde taşı parmakları arasından geçirir. Eğer bu esnada taşı başka bir taşa çarptırır veya havaya attığı taşı kapamazsa hakkını rakip oyuncuya verir. Tüm bunlardan sonra oyunun final bölümüne geçilir. Taşların tamamı avucunun içinde hafifçe yukarı doğru atılır ve avucun tersiyle taşlar tutulmaya çalışılır. Avucunun tersinde en çok taş kalan oyuncu oyunu kazanır.


BİLMECELER

Ayağımla basınca kırt kırt eder, Güneşi görünce eriyip gider. (Kar)

Şekere benzer tadı yok, gökte uçar kanadı yok. (Kar)

Kıştan kaçmaz, yaprağı uçmaz. (Çam ağacı)

Ne kanı var ne canı, beş tanedir parmağı. (Eldiven)

Duruşu ömür, gözleri kömür Soğuk dondurur sıcak öldürür. (Kardan adam)

Kışın yatar, yazın kalkar. (Soba)

Ne ağzı var ne dili konuşur insan gibi. (Mektup)

Biz onu görürüz o bizi görmez, O konuşur dinleriz. biz konuşuruz dinlemez (Televizyon)

Konuş deyince konuşur, sus deyince susar. (Radyo)

Burada bağırsak, orda duysak. (Telefon)

Her gün yeniden doğar, dünyaya haber yayar. (Gazete)

Kulağını büktükçe ağzı sulanır. (Musluk)

Ağzı var odun yutar, bacası var duman tüter. (Soba)

Dört ayağı var canı yok, ayağını kessen kanı yok. (Masa)

Bakınca görünürsün, kaçınca silinirsin. (Ayna)

Çıt der, ateş çıkar. (Kibrit)

Aşağı iner tıkır tıkır, yukarı çıkar şıpır şıpır. (Kova)

Küçük küçük dişleri var ne de büyük işleri var. (Tarak)

Dışı var içi yok, dayak yer suçu yok. (Top)

Çarşıdan aldım kapkara, evde kırmızılaştı maskara. (Kömür)

Kışın yatar, yazın kalkar. (Soba)

Açarsam dünya olur yakarsam kül olur [ Harita ]

Ak saray içinde sarı sultan [ Yumurta ]

Alçacık boyları. Kadife donlu. [ Patlıcan ]

Alçacık dalı, yemesi ballı [ Çilek ]

Altı göl üstü gül. [ Gaz Lambası ]

Başımda saç yok, içimde tat çok. [ Kabak ]

Belgeli su baskınına ne denir? [ Belgesel ]

Ben giderim o kalır [ Ayak izi ]

Ben giderim, O gider, Güneşte Beni İzler [ Gölge ]

Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum. [ Telefon ]

Ben varmadan o varır, Her şeyden çok o yol alır [ Işık ]

Bir küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk [ Limon ]

Bir sihirli fenerim, kibritsiz de yanarım [ Ampul ]

Dişim var ağzım yok. [ Tarak ]

Dört ayaklı ayı üstünde kabadayı [ Sandalye ]

Eğri oturalım, doğru konuşalım. [ Deve ]

Elsiz ayaksız kapı açar [ Anahtar ]

Et dedim met dedim git şuraya yat dedim. [ Süpürge ]

Etlice, metlice ortası tatlıca? [ Karpuz ]

Eve bitişik odada, Yemek pişer orada [ Mutfak ]

Gece gündüz yufka açar! [ Deniz ]

Geceleri fener, gündüzleri söner [ Yıldız ]

Geldi mi gelir, gitti mi gelmez? [ Gençlik ]

Gökte gördüm köprü. Rengi yedi türlü. [ Gökkuşağı ]

Hanım içerde, saçı dışarıda [ Mısır ]

Hem açar, hem de kapar [ Anahtar ]

Her gün yeniden doğar, dünyaya haber yayar [ Gazete ]

İçimde akrep var, zarar vermeden turlar. [ Saat ]

İncecik beli, elimin eli [ Çatal ]

İstanbul da süt pişti kokusu buraya düştü [ Mektup ]


İz eder dizi dizi, alır götürür bizi [ Ayak ]


Bireysel ve Grup Çalışmaları








25 Nisan 2014 Cuma

 
OKUL ÖNCESİ ÇOCUK GELİŞİMİNDE OYUNUN ÖNEMİ VE OYUNCAK SEÇİMİ
Aylin Akşahin Psikolog Beyaz Danışmanlık Merkezi
 
Oyun; çocuğa öğretemeyeceğimiz konuları, kendi deneyimleriyle öğrenmesi için en uygun araçtır.
 
Oyuncak ise; gelişim süreci boyunca çocuğun hareketlerine düzen getiren, zihin, beden ve sosyal gelişimine yardımcı olan, hayal gücünü ve yaratıcı yeteneklerini geliştiren tüm oyun malzemeleridir. Su, kil, kum gibi doğal oyun malzemeleri gibi; boş kibrit kutusu, makara, kumaş parçaları vb. artık malzemeler de oyuncak kapsamına girebilir.
 
Çocuğun büyümesi ve sağlıklı gelişmesi için beslenme, sevgi, bakım ne kadar gerekli ise; oyun ve oyuncaklar da o kadar gereklidir. Oyun ve oyuncak, çocuğun fiziksel gelişimine büyük katkılar sağladığı gibi; aynı zamanda bugün ve gelecek için de bilişsel katkı sağlar.  Oyun, yetişkin yaşamı için bir stajdır. Birey, bilişsel ve davranışsal olarak birçok becerisini çocukluğunda oynadığı oyunlar içinde geliştirir. Çocuk oyun sayesinde toplumla bütünleşir. Oyun esnasında duygu ve düşüncelerini açar. Çocuklara deneme yanılma yolu ile problemlerine çözüm getirmelerine yardımcı olur ve çocukların belirli riskleri göze alma deneyimlerini arttırır.
 
Anne-babalar, çocuğun gelişiminde büyük yeri olan oyun ve oyuncaklara gereken önemi vermeli; çocuğa oyun için yer, zaman ve fırsat tanımalıdır. Bütün bunların yanı sıra, anne ve babalar çocuklarıyla oynamak için yeterince zaman ayırmalıdır. 

Bilişsel  Gelişiminin  Desteklenmesinde Oyun ve Oyuncakların  Önemi:
Oyun ve oyuncaklar çocukların; 
* Akıl yürütme, problem çözme, bellek gibi zihinsel süreçleri harekete geçirir.
* Düşünme ve kendi başına karar vermeyi öğretir.
* Görme, işitme, dokunma gibi duyuları destekler.
* Renk, sayı, şekil, büyük-küçük, uzun-kısa, mekânsal ilişkiler, zaman gibi kavramların gelişmesine neden olur.
* Materyallerin niteliksel ve niceliksel özellikleri hakkında bilgi edinmesini sağlar. (Oyun içinde oyun materyallerini değişik durumlarda kullanması, nesneleri bir kaba doldurup boşaltması)
* Gözlem, karşılaştırma ve sonuç çıkarma gibi zihinsel işlevleri yapmalarını kolaylaştırır.
* Benzerlik ve farklılıkları ayırt etmeyi, eşleştirmeyi, parça-bütün ilişkisini kurmayı, sıralama ve gruplama yapmayı öğretir.
* Ayrıca; zihinde canlandırma, yaratıcı düşünme yeteneklerini ve hayal gücünü geliştirir. Dikkatini bir noktaya toplamayı ve becerilerini organize etmeyi öğretir.

Dil Gelişiminin  Desteklenmesinde Oyun ve Oyuncakların Önemi:

* Oyun oynayan çocukların, iletişim kurmak için dili kullanması gerekir. (Birden fazla kişiyle oynanıyorsa) Bu durum, çocukların alıcı ve ifade edici dil becerilerinin gelişimine katkı sağlar.
* Dil gelişimini desteklemek amacıyla hazırlanmış olan eğitici oyuncaklarla oynayan çocuklar, yeni sözcükler öğrenirler. Böylelikle bir durumu ya da bir olayı anlatma, soru sorma becerileri gelişir.
* Verilen görsel ya da sözel ipuçlarıyla; hikâye anlatma, hikâye oluşturma becerileri gelişir.
* Çocuk kendini ifade etme ve sözlü olarak ifade edilenleri anlamayı öğrenir.
 
Sosyal ve Duygusal Gelişimin Desteklenmesinde Oyun ve Oyuncakların Önemi:
Oyun ve oyuncaklar sayesinde çocuklar;
* Paylaşma, yardımlaşma, sorumluluk alma, işbirliği yapabilme, sırasını bekleme, kurallara uyma ve liderlik gibi sosyal becerilerini geliştirirler. (Bir arkadaş grubuyla oynama)
* En güçlü ve doğal dürtülerinden biri olan, saldırganlık dürtüsünü boşaltma olanağı bulurlar.
* Değişik sosyal rolleri deneme, duygularını dışa vurma olanağı bulurlar.
* Oyun sırasında mutluluk, sevinç, acıma, korku, kaygı, dostluk, düşmanlık, kin, nefret, sevgi, sevilme, sevme, güven duyma gibi birçok duygusal tepkiyi öğrendiği gibi; aynı zamanda bazı duygusal tepkilerini de kontrol etmeyi öğrenirler.
* Başladığı bir işi sürdürebilme, sonuçlandırma gibi becerilerini geliştirirler. 
* Yönergelere uyma alışkanlığı kazanıp, başkalarına saygılı davranmayı ve dinlemeyi öğrenirler. 
 
Psiko-Motor Gelişimin Desteklenmesinde Oyun ve Oyuncakların Önemi:
Oyun ve oyuncaklar çocukların;
* El ve parmak kaslarını etkili olarak kullanabilmesini, el-göz koordinasyonu gibi becerilerinin gelişimini kolaylaştırır.
* Kas gelişimini hızlandırır ve güçlendirir.
* Merakının giderilmesine ve tatmin olmasına yardımcı olur. (Çocuk oyuncağı kırarak, bozarak, tekrar bir araya getirmeye çalışarak merakını giderir. Bozup, yeniden yaptığı oyuncaklar sayesinde yaratıcılığını geliştirir.)

Anne babaların çocuklarına oyuncak alırken en çok endişelendikleri şey, seçtikleri oyuncağın gerçekten “doğru oyuncak” olup olmadığı düşüncesidir. Uygun oyuncağın seçilmesi, çok kolay bir iş değildir. Örneğin; “Pahalı oyuncak iyi oyuncaktır” görüşü her zaman için doğru değildir. Çocuklar su, çamur, tencere tabak, kutu… gibi malzemelerle de zevkle oynamaktadır. Önemli olan oyuncağın pahalı olması değil, işlevsel ve yararlı olmasıdır. Çocuklar kendilerine hazır sunulmayan, inşa edecekleri, yapıştıracakları, şekillendirecekleri, kesecekleri oyuncaklarla daha uzun süre oynarlar. Çünkü bu tür oyunlarda deneme-yanılma metodunu kullanırlar.

Çocuğumuza uygun oyuncağı seçerken nelere dikkat etmeliyiz?
  • Seçilen oyuncak mutlaka çocuğun yaşına, ilgisine, becerisine ve içinde bulunduğu gelişimsel döneme uygun olmalıdır. Oyuncak çocuğun yaşı ve gelişim düzeyine uygun olmazsa, uyarıcı özellik taşımayacak; çocuğu gelişimsel ilerlemeye yöneltmeyecektir. Çocuğa yaş ve beceri düzeyinin altında alınmış bir oyuncak, zevk vermeyecek ve ilgi alanında çok kısa bir süre kalacaktır. Yaş ve beceri düzeyinin üstünde alınmış bir oyuncak ise; çocukta başarısızlık duygusu yaratacaktır (ki asıl tehlikeli olan da budur). Her iki durumda da oyuncak, kısa bir süre sonra köşeye terk edilecektir.
  • Oyuncak fonksiyonel olmalı, fazla yapılanmış olmamalı, yaratıcılığı sınırlamamalıdır. Örneğin bir süt kamyonu yerine, boş kasalı bir kamyon çok daha fonksiyoneldir. Çünkü çocuk kamyonun boş kasasına dilediğini yerleştirebilir, dilediğini taşıyabilir.
  • Çocuğa tek başına oynayacağı oyuncakların yanı sıra; grup olarak oynayacağı oyuncaklar da sağlanmalıdır. 
  • Oyuncak çocuğun kas kuvvetiyle orantılı olmalı ve çocuğun bedenine uygun büyüklükte ve ağırlıkta olmalıdır.
  • Oyuncak satın alınırken cinsiyet ayrımı yapılmamalıdır. Bir erkek çocuk kız oyuncağı, bir kız çocuk erkek oyuncağı ile oynamak isterse buna izin vermelidir. Becerilerini geliştirecek ise bir erkek çocuğun bebekle, bir kız çocuğun kamyonla oynamasında hiçbir sakınca yoktur.
  • Oyuncak, çocuğun  yapısal özelliklerini ve kullanılışını kolayca kavrayabileceği ve çalıştırabileceği seviyede olmalıdır.
  • Dikkat etmemiz gereken önemli şeylerden biri de; oyuncağın çocuk için güvenli olmasıdır. Çocuğun sağlığını tehlikeye atmamalıdır. Yıkanabilir, dayanıklı, köşeleri yuvarlak ve sağlam olmalıdır.
Çocuğumuz Hangi Yaş Döneminde Ne Tür Oyun ve Oyuncaklarla Karşılaşmalıdır?

1-4 aylardan itibaren bebeklerin dikkatini daha çok hareketli ve ses çıkaran nesneler çeker. Bu dönemde
* Beşik veya karyolaya asılan çeşitli renk, boyut ve şekillerdeki oyuncaklar,
* Müzik kutuları,
* Akvaryum,
* Çıngırak,
* Renkli resimler,
* Rüzgâr çanları,
* Çeşitli renk ve dizaynlardaki diş kaşıma halkaları önerilir.
 
4 - 6 aylardan itibaren bebekler nesneleri tutabilecek olgunluğa erişmiştir.
Bu dönemde
* Çocuğun görüş alanı içine koyabileceğiniz değişik renkli, şekilli, ses çıkaran, değişik dokulara sahip bol sayıda ufak tefek oyuncaklar,
* Emip çiğneyebileceği oyuncaklar,
* Yumuşak, üstüne basıldığında öten veya sallandığında ses çıkartan oyuncaklar önerilir.
 
6 – 10 aylardan itibaren bebekler oturmaya başlar.
Bu dönemde
* Birbiri içine geçen kaplar-kovalar,
* Kademeli halkalar,
* Parlak renkli ve basit resimler içeren kitaplar,
* Banyo için yüzen oyuncaklar,
* Toplar (top yuvarlama oyunu),
* Basit bebekler, arabalar önerilir.
 
12 -18 aylardan itibaren bebekler yürümeye başlar.
Bu dönemde
* İpinden çekince hareket eden tekerlekli oyuncaklar,
* İçine girilebilecek büyük kutular,
* Atıp fırlatmaya uygun olan tahta, lastik, metal, kumaş vb. malzemelerden yapılmış dayanıklı oyuncaklar,
* İtmeli, çekmeli, ses çıkaran küçük oyuncaklar,
* Basit öykü kasetleri, resimli basit kitaplar önerilir.
 
18 -24 aylardan itibaren çocuklar konuşmaya başlar.
Bu dönemde
* Parmak kuklaları,
* Küçük oyuncak hayvan figürleri,
* Tekrar eden sözlerden oluşmuş ritmik müzik kasetleri, kitaplar,
* Su havuzu ve oyuncakları,
* Bebekler, arabalar,
* Basit bol resimli hikâye kitapları önerilir.
 
2 yaştan itibaren çocuklar günlük yaşamlarını canlandıran dramatik oyunlara yönelir, birey ya da hayvanları taklit etmeye başlar. 
Bu dönemde
* Küçük hayvan figürleri,
* Kukla,
* Oyuncak telefon,
* Büyük oyuncak ev,
* Kazıcı, taşıyıcı oyuncaklar,
* Su, kil, kum oyun hamuru,
* Kova, kazma, kürek, marangoz aletleri, 
* Büyük tekerlekli kamyonlar, arabalar, trenler,
* Çekiçle çakılan tahta çiviler,
* Büyük tüylü oyuncaklar,
* Büyük tahta inşaat blokları,
* 4-6 parçalı puzzle,
* Oyuncak mutfak donanımı… vs.,
* İçinden geçilen tünel,
* Basit zekâ küpü oyunları önerilir.
 
3 yaştan itibaren çocukların büyük kasları hayli gelişmiş olduğundan; yürüme, koşma, tırmanma, sallanma, sürünme, üçtekerli bisiklete binme, topa tekme atma gibi büyük kaslarını etkili olarak kullanabilirler. Aynı zamanda birçok çocuk bu dönemde gerçek yaşama katılır ve gördüklerini taklit etmeye başlar. 
Bu dönemde
* Su, kil, kum oyun hamuru, parmak boyası,
* Bisiklet, pedallı araba,
* Yıkama ve ütülemeyi taklit eden oyuncaklar,
* Günlük yaşantıda yetişkinlerin kullandığı her türlü ev malzemeleri veya taklitleri,
* Toz bezi, küçük süpürge,
* Balık - olta oyunları,
* Basit eşleştirme oyunları,
* 4-6 parçalı puzzle,
* Büyük çivi oyunu,
* Resim kâğıdı ve boya kalemleri ,
* Basit domino oyunu,
* Büyük boy Legolar,
* Okunabilecek ayrıntısız, bol resimli hikâye kitapları önerilir.
 
4 yaştan itibaren çocuklar yetişkinleri daha fazla taklit etmeye başladıkları için, yetişkinlerin kıyafetlerini kullanmaya isteklidirler. 
Bu dönemde
* Yetişkin giysileri,
* Evcilik materyalleri, araba, uçak… vs.,
* Su, kil, kum oyun hamuru,
* Ayrıntılı eşleştirme oyunları,
* 6-8 parçalı puzzle,
* Orta boy Legolar,
* Kuklalar ve sahne,
* Resim kâğıdı ve her türlü resim malzemeleri,
* Ayrıntılı resim ve öykü kitapları,
* Hafıza oyunları,
* Küçük çivi oyunu,
* Basit sayı kavramını içeren oyunlar,
* Tahta ve tebeşir,
* Küçük bahçe gereçleri önerilir.
 
5 yaştan itibaren çocuklar keşfetme, deneme, tanıma, yaratma eğilimindedir. Artık oyuncaklar daha kapsamlı, zihinsel gelişimi sağlayacak türden olmalıdır. 
Bu dönemde
* Sökülüp takılan, bozulup yeniden inşa edilen oyuncaklar,
* Çeşitli meslek gruplarının kullandığı her türlü malzemenin taklidi olan oyuncaklar,
* Çeşitli meslek gruplarına özgü giysiler,
* 8-12 parçalı puzzle,
* Uzun, ayrıntılı, resimli öykü kitapları,
* Sayı kavramı içeren oyunlar,
* Ayrıntılı eşleştirme oyunları,
* Zekâ oyunları,
* Fazla bakım istemeyen ev bitkileri,
* Mıknatıslar,
* Büyüteç,
* Ailece oynanabilecek oyunlar önerilir.
 
6 Yaşındaki çocukların oyunları artık daha uzun süreli ve daha organizedir. Bu yaş grubundaki çocuklar artık arkadaşları ile işbirliği içinde oynamayı, yalnız oynamaya tercih ederler. Bu dönemin en yaygın oyunları evcilik, doktorculuk gibi oyunlardır. 
Bu dönemde
* Çeşitli evcilik malzemeleri,
* Kesme –yapıştırma,
* Boyama,
* Puzzle yapma,
* Kitap okuma,
* Kalem-kâğıt faaliyetleri,
* Yapı ve montaj oyunları önerilir.
 
Çocuk okula başlayınca oyuncak ve oyun ihtiyacının sona erdiği düşünülmemelidir. Çocuk için oyun ve oyuncak kendi başına bir amaç değil, birçok amaç için kullanılabilen bir araçtır. Bu nedenle oyunlar ve oyuncaklar boş zaman faaliyeti olarak değil; çocuğun zamanının büyük bir bölümünü alan, ciddi bir uğraş olarak nitelendirilmelidir.

Kaynakça:
• KAYA,  D.  2007 36 - 72 aylık çocuklar için tasarlanmış oyuncakların çocukların gelişim alanlarına göre incelenmesi
• http://www.06yas.net
• http://www.genbilim.com
• www.gumushaneram.gov.tr